بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سُبْحَٰنَ ٱلَّذِىٓ أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِۦ لَيْلًا مِّنَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ إِلَى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْأَقْصَا ٱلَّذِى بَٰرَكْنَا حَوْلَهُۥ لِنُرِيَهُۥ مِنْ ءَايَٰتِنَآۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْبَصِيرُ ١

Tenzih o Sübhana ki kulunu bir gece Mescid-i haramdan o havalisini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya isrâ buyurdu ona âyetlerimizden gösterelim diye, hakikat bu: odur O işiten gören.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَاتَيْنَا مُوسَى ٱلْكِتَٰبَ وَجَعَلْنَٰهُ هُدًى لِّبَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ أَلَّا تَتَّخِذُواْ مِن دُونِى وَكِيلًا ٢

Musâ’ya da kitap verdik ve onu Ben-î İsrail için bir hidayet rehberi kıldık, şöyle ki: benden başka bir vekil tutmayın diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ذُرِّيَّةَ مَنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَبْدًا شَكُورًا ٣

Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَضَيْنَآ إِلَىٰ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ فِى ٱلْكِتَٰبِ لَتُفْسِدُنَّ فِى ٱلْأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا ٤

Biz Ben-î İsraîl’e kitabda şu kazıyyeyi de takdir ettik, muhakkak siz arzda iki kere fesad yapacaksınız, ve muhakkak büyük bir yükseliş yükseleceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ أُولَىٰهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَّنَآ أُوْلِى بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُواْ خِلَٰلَ ٱلدِّيَارِۚ وَكَانَ وَعْدًا مَّفْعُولًا ٥

Şimdi birincisinin vadesi geldiği vakit üzerinize mülkiniz, şiddetli harb ehli bir takım kullar göndereceğiz de onlar tâ evlerin arabalarına girip araştıracaklar, ve bu fıîle çıkarılmış bir vaad oldu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ ٱلْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَٰكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَٰكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا ٦

Sonra size tekrar onların üzerine devleti iâde ettik ve size mallarla ve oğullarla imdad verdik ve sizi cemiyyetce daha çoğalttık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنْ أَحْسَنتُمْ أَحْسَنتُمْ لِأَنفُسِكُمْۖ وَإِنْ أَسَأْتُمْ فَلَهَاۚ فَإِذَا جَآءَ وَعْدُ ٱلْءَاخِرَةِ لِيَسُۥٓـُٔواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ ٱلْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيرًا ٧

Eğer güzellik yaparsanız kendinize güzellik etmiş olursunuz, yok eğer kötülük yaparsanız o da ona, derken sonrakinin vadesi geliverdi mi! Yüzlerinizi kötületsinler için, evvelki defa girdikleri gibi yine mescide girsinler için ve her istilâ ettiklerini mahvetsinler de etsinler için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْۚ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَاۘ وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَٰفِرِينَ حَصِيرًا ٨

Ola ki Rabbiniz size rahmetini göndere, eğer yine dönerseniz biz de döneriz öyle ya biz cehennemi kâfirlere hısar yapmışız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانَ يَهْدِى لِلَّتِى هِىَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ ٱلْمُؤْمِنِينَ ٱلَّذِينَ يَعْمَلُونَ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا ٩

Haberiniz olsun ki bu Kur'an, insanları en doğru yola hidayet eder ve salih ameller yapan müminlere tebşir eyler ki kendilerine büyük bir ecir vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا ١٠

Âhiret’e inanmayanlara dahi elîm bir azâb hazırlamışızdır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَدْعُ ٱلْإِنسَٰنُ بِٱلشَّرِّ دُعَآءَهُۥ بِٱلْخَيْرِۖ وَكَانَ ٱلْإِنسَٰنُ عَجُولًا ١١

İnsan da şerri öyle davet ediyor ki hayra duâ eder gibi, ve insan pek aceleci olmuştur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu